Hep demisimdir, ozur dilemek buyuk erdemdir bence. Herkes hata yapar ama herkes butun kalbiyle ozur dilemez, bazilari hatta hatasini bile kabul etmez.
27 Şubat 2009 Cuma
Ozur Diliyorum
Hep demisimdir, ozur dilemek buyuk erdemdir bence. Herkes hata yapar ama herkes butun kalbiyle ozur dilemez, bazilari hatta hatasini bile kabul etmez.
26 Şubat 2009 Perşembe
Dakika 1 Efsane 1
23 Şubat 2009 Pazartesi
Cesur
Gecmise niyazi diyelim gelecege bakalim, bugun Galatasaray takiminin basina eski efsane kaptan, bayrak adam Bulent Korkmaz geldi.
21 Şubat 2009 Cumartesi
Libya Kahvesinde Barselona Derbisi
The Big Lebowski: What makes a man, Mr. Lebowski?
The Dude: Dude.
The Big Lebowski: Huh?
The Dude: Uhh... I don't know sir.
The Big Lebowski: Is it being prepared to do the right thing, whatever the cost? Isn't that what makes a man?
The Dude: Hmmm... Sure, that and a pair of testicles.
Geride Kalan Ikili
18 Şubat 2009 Çarşamba
Bordeaux'dan Sonra Kocaeli'den Önce
Sevmiyorum dakika saydığım maçları. Bir ara 2002'de Anfield'da Liverpool ile Mondragon arasında geçen maçın bir benzerini yaşayacağımızı düşündüm: De Sanctis vs Bordeaux. 0-0 beraberlik, yine de fena skor değil, hele de oynu gördükten sonra. Galatasaray'ın ne kadar durağan oynadığını Bordeaux karşısında çok açıkça gördük. Onlar akan bir futbol oynadılar, biz de olabildiğince durdurmaya çalıştık. Ilk yarıdaki kötü adam paylaşımı dışında da durdurduk aslında. Yapabildiğimiz kadar da atak yaptık.
2009 Sezonuna Bizim Isınma Turlarımız
8 Şubat 2009 Pazar
3 Taraflı Bir Maç
Duran Top Cambazı
Sabri Sarıoğlu... Galatasaray'ın altyapısından gelip 2. Fatih Terim döneminde A takıma girdi, yaklaşık 6-7 sene olmuş kısaca. Normalde sağ açık oynayan ama bu aralar Galatasaray'ın belalı bölgesi sağ beke kaymış bir oyuncu.Tabi ki niyetimiz insanları yermek değil, ama eleştirilmesi gerektiği zaman da eleştirelim. Agresif yapısını sevmediğim kadar azmini ve mücadelesini de sevmişimdir Sabri'nin. Sahada nereye koyulursa koyulsun elinden geleni yapan Sabri, her diğer oyuncu gibi hergün antreman yapıyor. Yani artık futbol topuna öyle veya böyle hakim olması lazım. Bir oyuncu, üzerinde başka oyuncu varsa kolay orta yapamaz, top atamaz vs. Peki niye Sabri'nin kullandığı bütün duran toplar hep kaleciye veya auta gidiyor? Niye Galatasaray'ın duran toplarını Sabri kullanıyor?
5 Şubat 2009 Perşembe
Ayıptır, Günahtır
Yukarıda görülen istatistikler Lebron James ve Kobe Bryant’ın iki gün arayla New York Knicks’e (Knickerbockers olarak da bilinir ve bu da değinilmesi gereken bir konudur) çektirdiklerinin ya da yaşattıkları işkencenin sayılara dökülmüş halidir. Çok gariptir iki gün önce Kobe Bryant 61 sayı atıp Madison Square Garden’ın sayı rekorunu kırdıktan sonra Nba.com sitesi Clevland-New York maçından önce ‘acaba Lebron James, Kobe’nin rekorunu kırabilecek mi?’ diye bir manşet attı. Bu yazıyı okuyup, hoş bir yazı böyle insanlarda hoş seda bırakır ama bu işler öyle yürümüyor falan diye atıp tuttum içimden. İşte ben tam olarak bu noktada büyük bir hata yaptım. Bu gaflet ve dalalet içersindeki ben, maçın sonucuna ve analizine bakarken aynen o reklamdaki gibi “Yok Artık Lebron James” nidaları beynimin içinde yankılanıyordu. Buradan alınan ders nedir, Lebron James gibi üst düzey rekabetçi insanlara böyle hedefler koymayacakmışsınız. Acaba New York takımı siteye dava açsa yeri midir, “neden böyle bir makale yazıyorsunuz ki arkadaşlar neden kendi halindeki Lebron James’i azdırıyorsunuz -tam anlamıyla dogru tabir-” deseler hakli degiller mi? Sonunda işte yukarıdaki gibi acı tablolar çıkıyor ortaya. Olan New York Knicks ve Spike Lee’ye oluyor. Sen git o kadar para ver saha kenarında en cafcaflı koltugu kapat, bir maç Kobe Bryant’ın bir sonraki maç Lebron James’in gönül verdiğin takıma tabiri caizse tecavüz etmesini bir metre uzaklıktan seyre dal. Yürek dayanmaz, insanın gözünden birkaç damla yaş dökülür, canı acır. Ben Spike Lee’nin yerinde olsam iki maçı alır bir belgesel yapar ondan sonra da New York Knicks’li oyuncuların ve teknik kadronun evine üzerinde bir notla yollardım: -Shame On You-
Maçları izleyemedim ama atılan skorlar inanılmaz. Fakat hangi performans daha takdir edilesi denirse açık ara Lebron James. 52 sayı ile triple double yapılmaz, ayıptır, günahtır. Lebron’dan önce bu ayıbı bir insanoğlu daha gerçekleştirmiş o da Karem Abdul Jabbar. Lebron’un performansını Kobe’ninkine üstün kılan tek olay overall play denen oyunun her evresinde aktif olma durumu. Kobe maç sonu konuşmasında, “bugün rebound alan ya da asist alan adam değil, tamamen skoru isteyen, her saniye potaya saldıran kişi olmak istedim” demişti. Lebron ise potaya saldırmakla kalmayıp arkadaşlarına saldırı pozisyonları hazırladı, hücumda oldugu kadar takım savunmasına konsantre olup mükemmel bir performans sergiledi ki bunlar dile kolay, realitede çok zor işler.
Uzun lafın kısası iki tane inanılmaz performans var ve bunların hakkında ne kadar yazsak çizsek bos, biz en iyisi saygıyla önlerinde eğilelim. Fakat bunu söylemeden edemeyeceğim hakikaten ayıptır günahtır, bir takıma ve onları desteklemeye gelen binlerce taraftarın üstüne bu kadar çok gelinmez ki ama... İnsan insana böyle yapar mı, yapmamalı.
4 Şubat 2009 Çarşamba
Arda Turan Oley!!
Hak vermemek elde değil. Facebook hemen hemen hepimizin kullandığı bir site ve Arda Turan da hepimiz gibi bir insan (öyle diyelim öyle olsun, farklar var arada haliyle). Orası kişinin kendi özel alanıdır ve istediğini koyar, resimlere bakmadım ama belli ki rezil edecek bir resim de yok. Ama beli açılmış aktrislerin resimlerini "kariyeri boyunca çalıştı ama bu anda rezil oldu" şeklinde veren zihniyetlerin başka birşey yapması beklenemez. Oldum olası paparazzi konseptine kılımdır zaten.
BUGÜN BAZI İNTERNET SİTESİNDE ARDA TURAN'IN ESKİ KIZ ARKADAŞIYLA EV ORTAMINDA ÇEKİLMİŞ SAMİMİ FOTOĞRAFLARI YAYINLANDI. BUNUN HABERCİLİĞİN HİÇBİR TÜRÜYLE BENCE İLGİSİ YOKTUR, ELLERİNE DE HİÇBİR ŞEY GEÇMEYECEKTİR. BİR İNSANIN ÖZEL HAYATINA BU KADAR GİRİLMEZ. ARDA'NIN ESKİ KIZ ARKADAŞI DA ZOR DURUMDA BIRAKILMIŞTIR. BU FOTOĞRAFLARI BASINA SIZDIRAN VE BUNLARI YAYINLAYANLARI KINIYORUM. BURADAN TÜM BLOGGER'LARA SESLENİYORUM; SİZDEN RİCAM BU FOTOĞRAFLARIN YAYINLANMASINI KINAMANIZ.
Bugün bazı internet siteleriyle birlikte saygın bir gazetenin internet sayfasında şahsıma ait bazı fotoğraflar yer almıştır.
“Arda’nın Gizli Fotoğrafları" başlığı ile mahrem kalması gerektiğini kendi kendine itiraf eden bir buçuk yıl önce çekilmiş görüntülerin yayınlanması tek kelimeyle kişilik haklarıma saldırıdır. Buradaki amaç, şahsımı karalamak ve zedelemek adına her insanın özel hayatında yaşanan bir masumiyetin üzerine başka anlamlar katarak kamuya sunmaktır.
Özel hayatıma tecavüz olarak nitelendirebileceğim ve bir buçuk yıl öncesine dayanan bu fotoğrafları çalıp internet ortamına sızdıranlar ve bunları özel hayata saygı kavramını göz ardı ederek yayınlayanlar hakkında hukuki haklarımı saklı tutacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın.
Takımımızın zorlu maçlarının olduğu bir süreçte gerek futbolumu gerekse çalışma anlayışımı ve formam için mücadele aşkımı hiçbir dış güç ve entrikanın karalayamayacağını buradan bir kez daha kamuoyuyla paylaşırken bu fotoğrafları yayanların ve basanların kendi aile ve özel hayatlarına böyle bir müdahele yapıldığı takdirde nasıl tavır alacaklarını da bilmek isterdim. Ayrıca hem şahsımın hem de futbolumun bu tür başka konularla yıpratılamayacağını buradan belirtmek isterim..
Saygılarımla
Arda Turan
Catı Katı: Blog Idman Yurdu
1 Şubat 2009 Pazar
Insan Olmamak
Daha yeni Verdasco'yu 5 setle, 5 saatle geçmişti Rafa. Şu anda yine 4 saat 23 dakikada, yine 5 sette Federer'i yendi ve Avustralya Açık'ta ilk şampiyonluğunu elde etti.