atletizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
atletizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Eylül 2009 Çarşamba

Caster Semenya ve Blur

Bir kaç hafta önce Berlin'de 800 metre yarışlarını kazanan Caster Semenya deyince aklınıza ne geliyor? Belki de hiçbir şey. Peki yarışı kazanmasıyla beraber erkek mi kadın mı olduğu tartışılan Güney Afrikalı bayan atlet dediğimizde şimşekler çakıyor olmalı.

You! dergisinin kapağını süsleyen de aslında aynı Caster ama aradaki farkın yorumlarını size bırakıyorum.

Bunu gördüğüm anda Blur'den Boys&Girls dinliyor olmam da çok ironik oldu. Nakaratı şöyle:

Girls who are boys
Who like boys to be girls
Who do boys like they're girls
Who do girls like they're boys
Always should be someone you really love

17 Ağustos 2009 Pazartesi

9:58'in Geleceği

19.yüzyılın sonlarında bazı aklı sivriler çıkmış ve "artık keşfedecek hiç bir şey kalmadı, insanlığın geldiği son nokta budur" demişler. O zamandan beri günlük hayata girenlerden bazıları araba, uçak, telefon, internet, çamaşır makinesi vs.

Usain Bolt. Insanın sınırlarını zorlayarak dün 9:58 koştu 100 metreyi Berlin'de. Herkes ağzı açık izledi, afalladı, aptalladı, deyim yerindeyse malladı. Ama Michael Johnson da aynısını yaşatmamış mıydı?

Bilimadamları, bir insanın 100 metreyi 9:54'den hızlı koşmasının imkansız olduğunu söylüyorlar. Bence Usain Bolt'un kendisi bile geçebilir. Yine bence, bir sonra biri çıkıp, Usain Bolt'u da geçecek. O zaman ne yapacağız peki? Insanlığın sınır var mı? Yoksa 100 yıl sonra birileri 5 saniyeyi mi zorlayacak?

Bir atlet insanı ne kadar enteresan düşüncelere itebiliyor.