Yukarıda görülen istatistikler Lebron James ve Kobe Bryant’ın iki gün arayla New York Knicks’e (Knickerbockers olarak da bilinir ve bu da değinilmesi gereken bir konudur) çektirdiklerinin ya da yaşattıkları işkencenin sayılara dökülmüş halidir. Çok gariptir iki gün önce Kobe Bryant 61 sayı atıp Madison Square Garden’ın sayı rekorunu kırdıktan sonra Nba.com sitesi Clevland-New York maçından önce ‘acaba Lebron James, Kobe’nin rekorunu kırabilecek mi?’ diye bir manşet attı. Bu yazıyı okuyup, hoş bir yazı böyle insanlarda hoş seda bırakır ama bu işler öyle yürümüyor falan diye atıp tuttum içimden. İşte ben tam olarak bu noktada büyük bir hata yaptım. Bu gaflet ve dalalet içersindeki ben, maçın sonucuna ve analizine bakarken aynen o reklamdaki gibi “Yok Artık Lebron James” nidaları beynimin içinde yankılanıyordu. Buradan alınan ders nedir, Lebron James gibi üst düzey rekabetçi insanlara böyle hedefler koymayacakmışsınız. Acaba New York takımı siteye dava açsa yeri midir, “neden böyle bir makale yazıyorsunuz ki arkadaşlar neden kendi halindeki Lebron James’i azdırıyorsunuz -tam anlamıyla dogru tabir-” deseler hakli degiller mi? Sonunda işte yukarıdaki gibi acı tablolar çıkıyor ortaya. Olan New York Knicks ve Spike Lee’ye oluyor. Sen git o kadar para ver saha kenarında en cafcaflı koltugu kapat, bir maç Kobe Bryant’ın bir sonraki maç Lebron James’in gönül verdiğin takıma tabiri caizse tecavüz etmesini bir metre uzaklıktan seyre dal. Yürek dayanmaz, insanın gözünden birkaç damla yaş dökülür, canı acır. Ben Spike Lee’nin yerinde olsam iki maçı alır bir belgesel yapar ondan sonra da New York Knicks’li oyuncuların ve teknik kadronun evine üzerinde bir notla yollardım: -Shame On You-
Maçları izleyemedim ama atılan skorlar inanılmaz. Fakat hangi performans daha takdir edilesi denirse açık ara Lebron James. 52 sayı ile triple double yapılmaz, ayıptır, günahtır. Lebron’dan önce bu ayıbı bir insanoğlu daha gerçekleştirmiş o da Karem Abdul Jabbar. Lebron’un performansını Kobe’ninkine üstün kılan tek olay overall play denen oyunun her evresinde aktif olma durumu. Kobe maç sonu konuşmasında, “bugün rebound alan ya da asist alan adam değil, tamamen skoru isteyen, her saniye potaya saldıran kişi olmak istedim” demişti. Lebron ise potaya saldırmakla kalmayıp arkadaşlarına saldırı pozisyonları hazırladı, hücumda oldugu kadar takım savunmasına konsantre olup mükemmel bir performans sergiledi ki bunlar dile kolay, realitede çok zor işler.
Uzun lafın kısası iki tane inanılmaz performans var ve bunların hakkında ne kadar yazsak çizsek bos, biz en iyisi saygıyla önlerinde eğilelim. Fakat bunu söylemeden edemeyeceğim hakikaten ayıptır günahtır, bir takıma ve onları desteklemeye gelen binlerce taraftarın üstüne bu kadar çok gelinmez ki ama... İnsan insana böyle yapar mı, yapmamalı.
2 yorum:
Nolacak bu Knicks'in hali?
Yorum Gönder