
Scapula gibi benim de babam Fenerli. Ama 1983 doğumlu olarak 80'lerin sonlarında aklım başıma geldi ve Galatasaray'ı seçtim. Takımın o sıradaki başarısından da olabilir, etraftaki kuzenimin GS'li olmasından da, ama bişi oldu ve seçtim takımımı. Daha sonra çok kez Scapula'nın Mayıslar Bizim blogunda yazdığı bu yazıdaki hisleri hissettim. Futbolun içindeki hiç kimse tamamen temiz olamaz ama bu skalada Fenerbahçe'nin yeri her zaman ayrıdır. Aşağıdaki yazı, bu linki okumadan hiç bir şey ifade etmez.
Zaman zaman altına imza atacak kadar katılmış olsam da orada yazanları tekrarlamak için yazmıyorum bu yazıyı. Niyetim aslında belki de biraz eleştiri, yarım bir açık mektup. Eğer yanlış bir şey dersem, Scapula'dan şimdiden özür dilerim, tanışmasak da niyetim kötü değildir.
Efes Pilsen - Fenerbahçe basketbol finali serisinin son maçındaki olayları üzülerek izledik, izledim. Eminim bir sürü Fenerli de aynı hislerle izlemiştir. Orada yapılan saldırıların "bazı kendini bilmezler" tarafından yapıldığı ve bunların "koca bir camiaya mal edilmemesi" klişelerini artık kimse yemiyor. Çünkü bunlar hep oluyor maalesef.
Ama babam Fenerli. En yakın arkadaşlarımdan biri Fenerli. İş arkadaşım Fenerli. Ve hiç biri de benim (ve belki de bizim) kafamızda canlandırdığımız Fenerli kalıbına uymuyor. Anketlerde en sevilmeyen takım hep Fenerbahçe çıksa da, bunu bloglara yazıp bir kısım insanı "Fenerlileştirmek" ne kadar doğru? Veya bir Fenerli prototipi yaratmak? Türkiye, maalesef, herkesin "şurası"nda gezdiği bir yer ve hiç tanışmayan iki insan, takım kavgasından birbirini öldürebiliyor. Burada, biz blog yazarları olarak, bazen ne kadar birbirimize Scapula'nın yazdıkları gibi şeyler hissetsek de, bunları içimize atmayı öğrenmeli ve öğretmeliyiz diye düşünüyorum. Farklılaştırma, ötekileştirme ülkemizde fazlasıyla var ve buna karşı durmanın bir yerlerden başlaması gerekiyor. Gittikçe medyasal gücü artan ama hala insani tarafını da yitirmemiş blog camiası, bu pozitif cephenin başlangıcı neden olmasın? Rakibi tarafından ötekileştirilmek, yanlış bir hareketi doğrulamak gibi görülebilir bir grup tarafından. Aynen Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe eleştirildiğinde "başarılarımızı çekemiyorlar" demesi gibi; tepkinin konuşarak tatlı dille gelmesi, atışmaktan daha yararlı olur rakibinizle uzlaşmanız konusunda. Ama birilerini Fenerlileştirerek, Cimbomlaştırarak, aslında hep eleştirdiğimiz "medyanın körüklediği rekabet"i körüklemiyor muyuz?
Bunlar benim nacizane görüşlerim, tek bir doğru veya yanlış da yok. Sürçü lisan ettiysek affola, hele de Scapula'ya karşı. Niyetim, kimseyi kırmadan düşündüklerimi yazmak. Yorumlarınızı bekliyorum.