kavga etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kavga etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Hepimiz Kardeşiz

Bu iş yerinde grev vardır diyeyim; açık açık yazacak zamanım olmadığını ve/veya üşendiğimi belirtmeyeceğim tabi ki. Ama Ezeli Rakip Ebedi Dost diye blogu olan biri olarak buna seyirci kalamadım.

Galatasaray ile Fenerbahçe, son maçta yaşanan rezillikleri affettirmek için 19 Mayıs'ta İnönü Stadı'nda bir dostluk maçı oynayacakmış. Fikir çok da güzel aslında. Hem de seyirciler de eşit sayıda olacakmış.

"Ilk kanı siz akıttınız" her dönem ağızlara pelesenk olan bir laftır; yani ilk kanı siz akıttığınız gibi barışı istiyorsanız ilk kıyağı da siz yapın tarzında. İki taraf da aynı düşüncede olduğundan dolayı da arpa boyu kadar yol alınmaz. Belki yıllardır beklenen fırsat budur dedim kendi kendime. Iki tarafın da sessiz sedasız, ayrıca bir de hırssız, maçını oynayacağı ve iki tarafın birden ilk kıyağı yapmasına gerek olmadan birilerinin yapacağı bir olay. 

Evet muhtemelen medyanın körüklemesi ile çığrından çıkmış bir ateş olan Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti, bu tip bir dışarıdan müdahale ile bulunduğu şoktan çıkarılabilir ve kendine gelebilir. Ama ya bu "dostluk" maçında da kavga ederlerse, yarı yarıya olan tribünler meşaleler ve yumruklarla birbirine girerse? O zaman belki de artık vakti gelmiştir bu diyarlardan gitmenin, kimbilir....

Umarım bilet fiyatları pahalı olmaz, zira hiç gitmediğim ama görmeyi çok istediğim İnönü Stadı'na da gitmek için bir fırsat bana bu. Inşallah orada olacağım, gönül ister ki Fenerli bir arkadaşımla kolkola, yanyana. 

14 Nisan 2009 Salı

Bitsin Artik Bu Cile


Semih:

"Maçın son dakikalarında çıkan olaylarda asıl amacım ortalığı yatıştırmak olmasına rağmen, Arda'yı ayırmak isterken, kontrolsüzce yaptığım sert hareket hem Arda, hem de izleyenler tarafından yanlış algılandı. Sonrasında ise Arda'nın verdiği tepki neticesinde benim de sinirlerim boşaldı ve kimsenin görmek istemediği o tatsız olaylar ortaya çıktı. Arda benim için çok farklı biri. Bir rakip, bir meslektaştan öte, benim için bir kardeş. Avrupa Şampiyonası sırasında yaklaşık 45 gün boyunca Milli Takımda Arda ile yediğim, içtiğim ayrı gitmedi. Birlikte sevindik, birlikte üzüldük. Daha sonraki Milli Takım kamplarında da durum aynı idi. Gerçek bir abi kardeşin ilişkisi ancak bizimki kadar olabilirdi. Böylesi bir ilişkinin, anlık bir sinir ve tepki sonucu bozulmasına ne ben, ne de Arda izin verir. Öncelikle tüm futbolseverlerden onları böylesi olaylara tanıklık ettirdiğimiz için ve bize yakışmayan davranışlarda bulunduğumuz için, özür diliyorum. Sonrada canım kardeşim sevgili Arda' yla birlikte böyle bir olaya karışmış olmaktan duyduğum üzüntüyü belirtmek istiyorum. Ben kendi adıma bir daha böyle bir olaya karışmayacağımın sözünü veriyorum.

Ve Arda:

Pazar gecesi Ali Sami Yen Stadı’nda maçın bitimine doğru yaşanan istenmeyen olaylar beni de derin üzüntüye boğmuştur. Özellikle Milli Takım ve Fenerbahçe’den her zaman ağabey olarak gördüğüm, sevdiğim ve ailesiyle görüştüğüm Semih Şentürk ile istemeden ve düşünmeden içine düştüğümüz durum ve ortaya çıkan fotoğraf hiç bir zaman arzu etmediğim ve hiçbir zaman onaylayamayacağım görüntülere neden oldu.

Gerek kişiliğim gerekse futbol kimliğime yakışmayan bu olayın içinde Semih Şentürk’le birlikte olumsuz olarak anılmak bizim gibi birbirine saygı ve sevgisi tartışılmaz iki oyuncunun görebileceği en büyük cezadır diye düşünüyorum. Semih Şentürk’ün içten açıklaması ve yaklaşımı içinde hissettiklerini ben de onun gibi bir ağabeyim için düşünüyorum. Saha içinde yaşanan olumsuzlukların saha içinde kalması gerektiğini biliyorum. Kimin haklılığından çok dostluğumuzun, ağabey-kardeş ilişkimizin devamının önemli olduğu bilincinde yaşananlardan dolayı tüm spor kamuoyundan ve Türk halkından özür dilerim. Ayrıca Semih Şentürk ile bugüne kadar gelen inanılmaz dostluğumuzun asla tükenmeyeceğini buradan belirtirken, ona olan sevgi ve saygımın ise sonsuza kadar süreceğinin bilinmesini isterim.

Öte yandan bugünkü Milliyet Gazetesi’nde “Vicdanım rahat” başlığı altında yer alan haberdeki cümlelerin bana ait olmadığını ve tamamen asılsız olduğunu belirtirim.  

Saygılarımla, 

13 Nisan 2009 Pazartesi

Aidiyet vs Reaksiyon

Dun aksam bir ceza sahasinda iki takim karismis, obur ceza sahasinda bir kaleci tombala cekerken arada boyle bir goruntu de sahalara yansidi. Ozellikle Ali Okanci bu konu ustunde yorumunu belirtti. Basa sarip olayin kisa bir ozetini gecelim, sonra kendi yorumuma gelelim.

Ilk resmi koyan Bulent Timurlenk, Aceto'sunda. Oraya Ali Okanci'nin yorumu:

Materazzi ile Rui Costa'nın izlemesi normal, çünkü taşkınlığı yapan taraftar. Carlos ile Lincoln'ün izlemesine ise vahim mi desem normal mi desem bilemedim. Çünkü taşkınlık çıkaranlar kavga eden arkadaşları. Ayırma adına bile müdahalede bulunmayarak aidiyet duyguları olmadığını mı ortaya koymuşlar, yoksa bu salakları uzaktan izleriz ne bulaşacağız diyerek doğru olanı mı?!


Daha sonra kendi Penne'sine tasiyor, linkiyle aktariyorum. Yukaridaki futbolcularin aidiyet duygularini sorguluyor. 

Bir bakima katilmamak elde degil, gercekten her gun gunlerini, sahayi, deplasmanlarda odalari ve en onemlisi formayi paylastiklari arkadaslari kavgada iken onlarin izlemesi cok normal degil. Ama hemen hemen ayni sey basima geldigi icin o zamanki hislerimi anlatayim istedim. Olaya son derece yavas, her an bitti bitecek dusuncesi ile yaklastigimdan hemen mudahale etmemistim. Olayin varligina inanmamistim cunku, "ben top oynamaya geldim olanlara bak"ti benim icin. Kendi kavgama bile girmemis biri olarak hali sahada azmanlarla kavga etmeye hic niyetim yoktu. O yuzden Lincoln ve R.Carlos'u anliyorum. Onlar oraya kavga icin gelmemisler ve etmeyecekler. Her nasil arkadaslari orada kavga ile birseyleri ispat ediyorsa, onlar da etmeyerek birseyleri ispat etmeye calisiyorlar aslinda. Kavga nasil bir reaksiyonsa, bu da onlarin reaksiyonlari. Ben de olsam ben de kavga etmezdim, sularin yagdirildigi Fenerbahce macinin devre arasinda Kapali'yi terkettigim gibi. Siddete karsi sukunet de bir reaksiyondur, sesi de ayni derece cikar.

PS: O sirada santra yuvarlaginda Lugano ve Nonda haric neredeyse butun yabanci oyuncular vardi iki takimdan da. Mesela Baros'u net hatirliyorum.