11 Eylül 2009 Cuma

Galatasaray vs Lazio ve Kuleler

Geçen hafta Pitch Fever'ı okurken hep aynı düşünce geçti: "Galiba ben de hayatımdaki bir çok olayı maçlarla eşleştiriyorum". Buyrun kanıtı...

11 Eylül 2001, okuldan çıkmışız ASY'nin oradayız. McDonalds'da tıkınıyoruz. Arkadaşlardan biri geldi, hemen patlattı, zaten zor duruyordu: Amerika'daki ikiz kulelere uçak çarpmış. Tabi o anda terörist saldırı olduğunu bilmiyoruz. Haddddi canım'lar, vay anasına eee'ler arasında annemi aradım o biliyordur birşeyler diye.

Annem dişçi koltuğunda dünyadan habersizdi. Tabi bi anda telaşlandı, dayım New York'da yaşadığından.

Biz de hemen Profilo'ya koştuk, orada televizyon vardır diye. Olmaz mı, öyle ki bütün alışveriş merkezinde herkes (istisnasız) vitrinlerdeki teşhir TV'lerine kitlenmiş. Noluyor diye bakarken bir anda başka bir uçak daha girdi yandaki kuleye. Çığlıklar, ağlamalar... Gerçekten sürrealdi, hala bile inanamıyorum. Sonra da iki kulenin yıkılışı. Kolay kolay unutulacak veya unutturulacak gibi değil hakkaten.

Oradan tabi ki maça. Ne de olsa maç olduğu sürece hayat devam ediyordur. Ümit'in golü ile Lazio'yu yenmiştik, o sıraların klasik skoru 1-0 ile. Ama üstümüzden her uçak geçtiğinde "bu da bizim kafamıza inecek" diye espri patlatıyordu bir tanesi.

O günün üstünden 8 yıl geçmiş. Vay anasını...

Hiç yorum yok: