Daha dün Bridgestone'un ardından yazmıştım, sabah yayınlamak için:
"...Acaba Toyota, seneye F1'de olacak mı?Muhtemelen bu sorunun cevabını, 15 Kasım'daki Toyota Genel Kurul toplantısından sonra öğreneceğiz, çünkü o sırada takımın 2010 bütçesi kararlaştırılacak. Geçen sene Honda'nın gidişini, Bernie bile 2 gün öncesine kadar bilmiyordu. Bir anda toplandı ve gitti Honda. Toyota içinse uzun süredir "F1'den ha ayrıldı ha ayrılacak" dedikoduları yapılıyor. Belki onların eşref saati de gelmiş olabilir. Honda'nınkinden daha sürprizsiz bir ayrılık olur..."
Bu sabah Mustafa Taha'nın mesajı haberlerden önce geldi. Toyota, tam da bu satırları yazarken olağanüstü yönetim kurulu toplantısı yapıyormuş ve Formula 1'den ayrılacağı kararını alıyormuş. Hem de daha bir kaç ay önce imzaladıkları, 2012 sonuna kadar bağlayıcı olan Concorde Anlaşmasına rağmen...
Bunun anlamlarına bakalım biraz da. Dünkü yazıda Japonya'nın Formula 1'deki kalan kalelerinden bahsetmiştim. Sallantıdaki Toyota artık yok. Gridde olma umudu olan tek Japon pilot Kobayashi de Toyota ile yarışacaktı, o da eğer başka bir yarış koltuğu bulamazsa babasının sushi restoranına geri dönecek.
Bunun yanında, Toyota'nın yarışlardan çekilmesi, BMW'den ayrıldıktan sonra el değiştiren Sauber'in işine geldi. 14. takım olmak için bütün takımların onayını bekliyorlardı ve başta Williams olmak üzere 14 takımlı gride hoş bakmayanlar vardı. Toyota'nın çekilmesi, onların da yarışlara dönebileceği anlamına gelecek. Sonuçta onlar da geleceklerini yakında öğrenmek istiyolardı ve kucaklarına böyle bir şans düşüverdi.
Bir de işin Renault boyutu var. Bütün sene, Toyota ile beraber onların da yarışlardan çekileceği konuşuluyordu. Toyota çekildi, Renault çok ciddi bir skandala karıştı ama yoluna devam ediyor gibi gözüküyor. Ama Alonso gitti, Briatore ve Symonds gitti. Ellerinde Kubica var ama ikinci pilot muhtemelen Grosjean olmayacak. Eğer Renault da yarışlardan çekilirse gridde 13 takım bile görmeyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder