valencia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
valencia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ağustos 2009 Pazar

Valencia Sıralama Turları, Yarış Öncesi

Bir süredir yazamadım, Istanbul dışındaydım. Hatta Galatasaray maçını izleyemedim bile. Ama bugün bomba gibi bir dönüş niyetindeyim. Gün içinde yarış, akşama da Ali Sami Yen.

Yarış ile başlayalım. Formula 1 camiası, yaz tatilinden sonra Valencia'da tekrar buluştu. Belki çok daha enteresan ve ilgi çekici olabilirdi bu yarış ama Michael Schumacher, geri dönüşünden vazgeçince biraz havası kaçtı açıkçası. Gözler, enteresan geçen sezondaki mücadeleye döndü.

Mclaren, dün yapılan sıralama turlarında ilk sırayı kaparak Macaristan'daki yarış galibiyetlerinin şansa olmadığını göstermiş oldu. Hemen arkalarından şampiyonluk yarışı başlıyor. Barrichello, Vettel ve Button, 3-4-5. bile olsalar aslında gridin en gergin yerini oluşturuyorlar. Hemen benzin yüklerine bakalım bu anda. Mclaren'ler çok ciddi hafifler. Bir yandan da KERS ile beraber startta geçileceklerini zannetmiyorum. Bundan sonrası tamamen pit stratejileri ile gidecek onlar için, tahminim Hamilton'ın şansı olduğu ama Kovalainen en fazla 3. olur bence. Vettel ise sezon boyunca genelde yaptığı gibi Brawn'lardan daha hafif. Onun için tek şans, ilk turda iki Brawn'ı da arkada bırakıp arayı açması. Yoksa yarışın ilerleyen anlarında avantajı gittikçe eriyecek. Bu 3lünün hemen arkasında Raikkonen var. Brawn'larla aynı ağırlıkta ama KERSli. Yani startta olacak olay Brawn'lar sıra kaybetmemeye, Vettel ile Raikkonen de Mclaren'lerin peşine takılmaya bakacak. Bir de sürpriz kupon oynayalım; eğer Raikkonen, startta 3.lüğe yerleşirse yarışı alır.

Peki Raikkonen'in takım arkadaşı? Blogda yazmaya fırsatım olmadı ama hepiniz biliyorsunuzdur, Ferrari test pilotu Luca Badoer yarışıyor Massa'nın yerine. Beklentiler çok yüksek değildi ama sonuncu olmasını da beklemiyordum ben. Evet 10 yıldır yarışmıyor olabilir, evet zaten kariyerinde puan bile almış değil, ama nolursa olsun sonunculuk (hem de gridin başından sonuna bu kadar yakınken en yakın rakibinden 2 saniye geride kalmak) büyük rezilliktir. "Bu haftasonu aslında bir test" lafları, ancak hayalkırıklığının üstündeki kiraz olabilir.
Nico Rosberg ve Mark Webber, 7 ve 9. olsalar da ciddi benzin yükleri ile yarışta sessiz bir yükselişte olacaklardır. 8. olan Alonso ise hafif ve hayalkırıklığı. Ev sahibi olduğu yarışta artık çok bir beklentimiz yok. Yakınlarda gelecek "2010 Formula 1 Transfer Sezonu" postunda adı daha fazla geçecek onun.

Iki sürpriz vardı sıralama turlarında. Biri Alonso'nun yeni takım arkadaşı Romain Grosjean. Nelsinho'dan bizi kurtaran adam, ilk yarışında 14. olarak son derece iyi bir performans sergiledi. Yarışta ne yapacağını göreceğiz. Öbürü de Sutil. Force India pilotu, bir süredir ciddi şekilde puanların kapısını çalıyordu, yine önemli bir şansı var. Şeytanın bacağını kırmasını biz de hevesle bekliyoruz. Bir de geçen yarışın acemisi Toro Rosso pilotu Alguersuari var. Genç Ispanyol, gridin en yaşlısı Luca Badoer'e duacı olmalı, o olmasa sonuncu olacaktı. Yine yakından takip edeceğimiz bir performans.

Valencia, geçen seneki ilk yarışında son derece sıkıcıydı. Bu sene değişeceğini umuyoruz ama aslında pit stop stratejileri haricinde yine çok heyecanlı olacağını beklemiyorum. Zaten padokta dolaşan dedikodulardan biri bu seneki yarışın Valencia'nın sonuncusu olacağı. Takvime girmek için bu kadar ciddi adaylar varken Valencia'da kalmak hata olur zaten. Yarın (akşam olmaz maç var) yarış yazısıyla yine çıkarım zaten karşınıza.

14 Mayıs 2009 Perşembe

Pist Pist Politika Politika

Yukarıdaki resim Mustafa Taha'nın yollamış olduğu potansiyel Roma GP'sinin Hermann Tilke tarafından çizilen tasarımı. Kendisiyle F1 pistleri hakkında yaptığımız keyifli sohbetten sonra gazımı alamayıp buraya da bişiler çiziktireyim dedim. Yukarıya o kadar resmini koymuşum bir Roma GP'sinin olasılıklarından başlayayım.

Güzel şehir, herkes gitmek ister, eminim yarışçılar da yarışmak ister. Güzel olmasına güzel ama biraz da olaya Formula 1'in pist politikalarına göre bakalım. Italya'da Monza yarışı var. Çoğu Avrupa ülkesi ikinci yarışını isterken burada bir pist daha yapılması ve kullanılma olasılığı son derece düşük. Özellikle de geçen sene takvime giren Valencia sokak yarışının başarısızlığından sonra aynısından bir tane daha zor olur. Evet pist güzele benziyor, şehir de Valencia'dan daha güzel ama yine de çok realistik gelmedi bana. Bunun yanında Kuzey Amerika'da yarış yok; ki bu coğrafya araba üreticileri için en büyük pazar. Yakında oradan bir yarışın daha takvime girmesi kuvvetle muhtemel. 

Bunun dışında eklenen ve eklenecek olan pistlere bakalım. 1999 yılında, 16 yarışın 9'u Avrupa'daymış. Bu rakam 2009 itibariyle 17'de 7. Yani çok açık bir şekilde Avrupa dışına açılma politikası var. Bu 10 sene zarfında eklenen pistler ise: Malezya, Çin, Amerika (ki şu an takvimde değil), Türkiye, Abu Dhabi, Bahreyn, Singapur ve Valencia (Tek yeni Avrupa yarışı).

Bu sene Abu Dhabi girdi yarış takvimine, senenin son yarışı olacak. Aslında Brezilya'ya ve oradaki efsane yarışlara alışmış biri olarak Brezilya'nın son yarış olmasını istiyorum ama napalım. Bundan önce de Avustralya Adeleide son yarıştı, sonra Melbourne ilk yarış oldu, daha tadım oldu. Değişikliğe alışacağız heralde. Abu Dhabi'nin dışında seneye Rusya ve Hindistan da takvime giriyor. Yani zaten takımların çok zor kabul ettiği 18 yarışlık takvim, 20 yarışa çıkıyor. Hatta Avrupa dışından takvime girmek isteyen o kadar çok yer var ki, Bernie Ecclestone çok rahat bir şekilde Formula 1'in beşiği Ingiliz GP'sini bile bir kalemde çizip atabiliyor. 

Takımların bunu kabul etmesi için aslında bazı sebepler var, daha doğrusu oluştu. Bir kere sezon içi testler kaldırılarak Formula 1 takımlarının mesai günleri azaltıldı. Yani test zamanlarını yarışa harcayabilirler. Ayrıca belli masraf kısma operasyonlarına gidildi, yani daha çok yarış daha fazla masraf anlamına gelmeyecek. Bunun yanında artık Formula 1, otomotiv sektöründe ciddi daralma olan Avrupa'dan sıyrılıp dünyaya açılmak zorunda. Hatta Macaristan gibi sıkıcı ve modern olmayan pistlerden de kurtulma zamanı. Ama şu anda kullanılan pistleri başka bir yazıda zaten inceleyeceğim, onun sırası da orada. 

En baştaki konuya geri dönecek olursak; Roma sokaklarında bir Formula 1 yarışı kulağa hoş geliyor ama muhtemelen yakın zamanda gerçekleşmeyecek. O yüzden onu boşverin, Güney Afrika'daki 2010 Dünya Kupası'na göz dikin bence.