ingiltere etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ingiltere etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Temmuz 2009 Cuma

Sir Bobby Robson'ın Vefatı

Bobby Robson vefat etmiş bulunuyor.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

BMW, F1'den Çekildi

Günün bomba haberi Almanya'dan geldi. Otomotiv devi BMW, Formula 1 yarışlarından çekileceğini açıkladı.

Eminim önümüzdeki günlerde kararla ilgili gerekçeler, daha ayrıntılı sebepler açıklanır ama şimdilik firmanın, motorsporları aktivitelerini tekrar elden geçireceği ve sürdürülebilir/çevreci teknolojileri yol araçlarına uygulamayı ön plana koyacağını açıkladılar. Yani Formula 1, artık BMW için öncelikli bir reklam yeri değil.

Yarışmak için satan Ferrari hariç bütün takımlar satmak için yarışır. Yani bir yandan Formula 1'de bulup test ettikleri teknolojilerini yaptıkları arabalara yansıtırlar, öbür yandan da firmalar için reklam/vitrin olur F1. BMW gibi dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden birinin, kendi hedefleri için F1 yeteri kadar önemli görmemesi demek, sporun geleceğinin temelinin sarsılması demek aslında.

En başta BMW, geçen sene çekilen Honda gibi başarısız bir takım değil. Sauber'i aldıktan sonra her sene ciddi ilerleme kaydettiler. Tek başarısız sezonları bu sezon, çünkü büyük kural değişiklikleri ile herkes kendine bir yol seçti. BMW, KERS'e önem vermeyi seçti ve maalesef yanlış ata oynamış oldu. Brawn, diffuser'a para yatırdı ve kazandı. Ama seneye takımların birbirine yaklaşacağı aşikar. Yani BMW için ufukta başarı çizgisi hala uzak değildi. Yani takım, başarılı bir reklam mecrası olmasına rağmen kapatılıyor.

Bu kararda eminim Formula 1'deki politik oyunların spora zarar vermesi ve yaşanılan ekonomik krizin de etkisi vardır. Ama BMW'nin de dahil olduğu FOTA takımları daha bir kaç hafta önce kendilerini uzun vadede F1'e bağlayacak bir Concorde Anlaşmasını imzalamayı kabul etmişlerdi. Kafa karıştırıcı.

Bir yandan da yarış takviminin getirdiği bazı sıkıntılar var. Otomotiv sektörünün en büyük pazarları ABD, Almanya ve Ingiltere. ABD'de artık yarış yok. Bu sene Kanada'nın da takvimden kalkmasıyla Kuzey Amerika, tamamen kapsama alanı dışında kaldı. Ingiltere GP'sinin kaderi çok ciddi belirsizlik içinde. Yarışlar Silverstone'dan alındı, Donington'a verildi ama onların da bu işin üstesinden kalkabilecekleri şüpheli. Almanya'da da Nurburgring ile Hockenheim arasında paslaşılıyordu yarışlar. Şu anda iki pistin de geleceği sıkıntılı, finansman konularında özellikle. Yani Formula 1, en önemli 3 pazarına uğramayabilir. Bu da çok net bir şekilde reklam gücünü düşürür takımların.

Peki bu ve bunun gibi sebeplerle BMW, F1'den çekildi. Dikkat edilmesi gereken nokta, yukarıda saydıklarımın çoğu (veya bazen hepsi) diğer takımlar için de geçerli. Yani BMW'nin sebeplerinin aynısıyla Mercedes de, Toyota da, Renault da ayrılabilir spordan. Ferrari'nin gönül bağı ve politik gücü yüzünden kopması daha zor olsa da, diğer üreticiler ayrıldıktan sonra onların kalmasının ne alemi var ki?

Kısacası Honda'nın ayrılması Formula 1'in finansal işletimi konusunda sıkıntılar ortaya koysa da BMW'nin spordan kopması, bütün temeli sarsan bir olay. Çanlar çok ciddi bir şekilde çalıyor, herkes için.

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Toparlamaca

Arasıra oluyor bana bunlar, yazamıyorum yazamıyorum sonra hepsini toplayıp bir kerede yazıyorum. Okumak üzere olduğunuz post da böyle birşey.

- Wimbledon finalini açtığımız anda Roddick, kendisine ilk seti kazandıran puanı alıyordu. 4 saat sonra düğüne gitmek için son seti 10-10 bıraktığımızda iki finalisti ayıran hiçbir şey yoktu hala. Setler 2-2, oyunlar 10-10, hatta skor da 15-15'ti yanılmıyorsam. Tek enteresan şey, o ana kadar Federer, bir kere bile Roddick'in servisini kıramamıştı. Aldığı iki set de tie-break'ten. Roddick ise sadece 2 oyun kırabilmişti, aldığı her set başına bir tane. Bir yandan da çok ciddi bir ace savaşları vardı kortta. Biliyorsunuz artık, Federer finali kazanmış durumda ve tarihte en fazla Grand Slam kazanma ünvanını ele geçirdi. Ama olay o değil. Maçı, kilitlenmiş bir eşitlikte bıraktığım için çok mutluyum aslında. Çünkü artık o maç, kazanmak veya kaybetmek için oynanmıyordu; sonsuzluğa berabere devam edecek ama hiç bitmeyecek şekilde paketlenip yollandı benim gözümde.

- Rijkaard'ın müzikal zevkini de okumuş olduk bu hafta. Nirvana'dan Pixies'e, The Smiths'ten Sex Pistols'a çok ciddi bir müzik zevki var çikolata renkli Hollandalı'nın. Flying Dutchman da güzel bir gönderme yapmış bu habere. Kendisinden sonra Barcelona teknik direktörü olan Guardiola'nın Coldplay aşkını biliyorduk ama güzel oldu adam gibi müzik zevki olan birinin takımımızın başına geçmesinin. Şimdi GS'de oyuncu olmak vardı.

- Formula 1 sonunda pistlere ve sadece pistlere dönmeye başlıyor. Haftasonu Almanya GP'si var. Nurburgring'de rövanş zamanı hatta. Button, rüya gibi geçirdiği sezonda çok istediği "home" yarışını Vettel'e kaptırmıştı. Şimdi de Vettel'in evindeyiz, Button için ayrıca bir motivasyon olabilir. Göreceğiz. Her ne kadar Button ve Brawn bu seneyi götürüyor gibi gözükse de Red Bull ve Vettel'in işin peşini bırakmaması güzel. Yine de Brawn, aynı rekabetçi seviyeyi seneye de korumak istiyorsa olabildiğince erken şampiyonlukları kapıp 2010'a konsantre olmalı, çünkü büyük takımlar şimdiden o işe kolları sıvadı.

- Tour de France devam ediyor. Gol Atan Kaleye, bir ara değindi bu konuya ama henüz gerisi gelmiş değil. 4. günde uzun zamandır yapılmayan zamana karşı etap koşuldu, Astana kazandı. Armstrong ile sarı mayo arasında da saliseler kaldı. Hem de bu sefer takım kaptanı değil. Ilerleyen günlerde bu konuya da değiniriz.

6 Nisan 2009 Pazartesi

Efsane Yagmur Yarislari

Bu pazarki Malezya GP'sinden sonra aslinda bu listeyi yapmak farz oldu. Okay Karacan, uzun zamandir bu kadar heyecanli yaris izlemedigini de defalarca tekrarladi ama bu muhtemelen seyirciye yarisi satma gudusunden kaynaklaniyor. Heyecanli yarislari son iki sene cercevesinde bir de yagmur secenegi ile kisitladik mi ortaya cikan liste:

2008 Italya Monza:
Italya'da tifosiler uzun zamandan beri bu kadar islanmamisti. Sampiyonanin onde giden ikilisinden Massa 6. Hamilton 7. olmustu, galip ise belki de gelecegin Dunya Sampiyonu. Sebastian Vettel, Italyan'larin kucuk takimi Toro Rosso ile yarisi kazanirken bize unuttugumuz Alman-Italyan milli marslari ikilisini dinletmisti. Podyuma ona eslik edenler Heikki ve Kubica. 

2008 Britanya Silverstone:
Ilk sezonunda kazanamadigi evdeki yarisini, Hamilton, ikinci sezonunda kazaniyordu ama yarisin hikayesi bununla bitmiyor tabi ki. Gokten inen sel ile beraber her taraf ucusan araba kayniyordu. Hamilton'in en buyuk rakibi Massa ise yaris boyunca attigi 5 spin ile gunun dalga konusu. 

2007 Avrupa GP: 
Start aninda bastiran deli yagmur, ilk tur sonunda herkesin pite girmesine sebep oldu; iki kisi haric. Birincisi pit cikisina kadar gelip aracin kontrolunu kaybeden ve piste geri kayan Kimi Raikkonen, oburu de kariyerinin ilk yarisina zaten yagmur lastikleriyle ciktigindan dolayi ihtiyac duymayan Spyker'dan Winkelhock. Sonrasinda sirayla ilk virajdan disari kayan araclar, arac temizleyen bir vince carpan Hamilton ve sonunda Massa'yi iterek yarisi kazanan Alonso. Daha ne olsun?

2007 Japonya GP Fuji Speedway:
Yagan yagmurdan dolayi Guvenlik Araci arkasinda baslayan yarista, Alonso spin atip yarisdisi kalmisti. Raikkonen, kor bir atakla disaridan Coulthard'i gecip 3.luge yukselmis ve iki yaris sonra gelecek sampiyonlugu icin pozisyon almisti. Guvenlik araci arkasinda 3. giden Vettel, 2. giden Webber'e carpmis ve bugunun takim arkadaslarinin arasina hisim girmisti. Hamilton'in caylak yilinda kazandigi son yaristi ayni zamanda.