31 Mayıs 2009 Pazar

Neredeyse Imkansızın Olması

Kasetin başından başlayalım. Geçen sene Wimbledon. Nadal, sonunda Roland Garros haricinde, toprak zemin dışında bir grand slam kazanmıştı. Ilk defa da bir sene sonunu dünya sıralamasının en tepesinde bitirdi. Yıllarca Federer'in arkasında kalmaktan sıkılmış, bu arada olgunlaşmış ve kendini geliştirmişti. 

Bu sene Avustralya Açık ile başladı. Toprak ve çimden sonra Nadal, ilk defa sert zeminde de grand slam'i almıştı. Avustralya'da Verdasco ile efsane bir yarı final serisinden sonra çıkıp Federer'i devirdiğinde herkes artık daha büyük hedefler hakkında konuşuyordu. Career Grand Slam, yani farklı sezonlarda 4 grand slam'i de kazanmak artık çok uzak değildi zaten. Bir tane US Open kupası yetecekti. Asıl soru Calendar Grand Slam, yani bir sezon içinde bütün grand slam'leri kazanmaktı. Avustralya'yı kazanmıştı, Roland Garros'ta zaten daha hiç maç kaybetmemişti, Wimbledon'ı kazanabileceğini de göstermişti. US Open kalmıştı bir, o da Rafa için imkansız değildi. 

Kaseti bugüne getirelim. Roland Garros, yani 4 senedir kazandığı ve tek favori olduğu toprak zemin grand slam'i. Çıtır çerez, calendar grand slam'inin en kolay ayağı. Robin Soderling kimdir peki, dün bilen var mıydı? Ama bugün o sorunun bir cevabı var: Rafa Nadal'ı 4. turda eleyen Isveçli. Sen git, toprakta 31-0 gibi mükemmel bir kariyeri olan dünya 1 numarasını ele. Gerçekten büyük olay. Böylece calendar grand slam hayalleri bir sonraki sezona kaldı Rafa'nın. 

Peki aynı gün bayanların son şampiyonunun da Roland Garros'tan elenmesi nasıl bir sürprizdir. Ivanovic'i de 19 yaşındaki Belarus Azarenka eledi. Bayan tenisindeki Doğu Blok Hakimiyeti uzun seneler devam edecek gibi. 

Hiç yorum yok: