7 Ağustos 2009 Cuma

Bu Seneki Kuraların Getirdikleri

Reuters'da enteresan bir yazı okudum az önce. Platini'nin liderliğinde değiştirilen Avrupa Kupaları formatıyla ilgili yorumlar ve sorular var.

Yazı Arsenal - Celtic eşleşmesi etrafında dönüyor aslında. Diyor ki, Moldova şampiyonu Sheriff Tiraspol veya Macar şampiyonu Debrecen gibi takımlar direkt ŞL'de oynarken Celtic ve Arsenal'den biri eleme turlarında elenmek zorunda. Ve soru: sağdaki takımları mı ŞL'de izlemek istiyorsunuz, yoksa soldakileri mi?

Ben kendi yorumumu getireyim bu olaya. ŞL'ye girmek çok önemli bir gelir kapısı ve futbolun çok gelişmediği ülkelerden bu organizasyona katılan takımlar bundan pay alacaklar. Aldıkları pay, tam olarak büyük liglerin 3. ve 4.lülerin şu ana kadar aldığı pay. Yani Platini burada bir anlamda Robin Hood oluyor. Zenginden alıp fakire veriyor gibi gözüküyor. Ama bu kahramanlığın, uzun vadede ciddi sıkıntılar yaratacağına inanıyorum ben şahsen kendim. Olacak nedir burada, hem büyük hem küçük liglerde başa oynayan takımlarla başaltına oynayan takımlar arasındaki fark artacak. Örneğin Sheriff Tiraspol, ŞL'ye katılarak ciddi bir adım öne fırlıyor ülkesinde. Yani yerli rakiplerine göre ciddi bir gelir farkı olacak, Avrupa tecrübesi artacak ve yerli oyuncular için, Avrupa vitrininden dolayı, Sheriff, ciddi bir çekim merkezi olacak. Böylece de Moldova'da Sheriff, daha istikrarlı bir şekilde alttaki takımlardan kopacak. Öbür yandan muhtemelen Avrupa'da önemli bir statüye erişmesi 50 yıl alacak bir klüp. Yani uluslararası seviyede de yerel seviyede de Moldova'ya yardım etmemiş olacak Platini.

Peki büyük liglerde nolacak? Örneğin Arsenal diyelim. Ali Okancı bozulmasın ama farzedelim Arsenal elendi. Yerel rakipleri Chelsea ve Manchester United gibi ekiplerin elde ettiği çok ciddi bir gelir kapısından mahrum olacak Arsenal. Bu iki veya üç sene üstüste olsa, git gide bu takımların bir adım arkasında kalmaya başlayacak. Aynı şey ŞL'de de olacak. Barcelona, Debrecen'i havada karada yenebilecek bir takım. Ilk grup seviyesi bu tip takımlarla dolduğu zaman, oraya yeteri kadar önem vermeyecek ve Şampiyonlar Ligi de şampiyonlar arenası gibi gözükmekten çıkacak. Ayrıca üst turlara kalacak takımlar da hep aynı olacak gittikçe. Yani büyük liglerle küçük liglerin arasındaki uçurumu kapamak için yapılan hamle sayesinde Avrupa'daki küçük-büyük her ligdeki büyük takımlarla küçük takımlar arasındaki uçurum açılacak.

Kişisel olarak bu konuda düşüncelerim böyle. Sizin düşüncelerinizi de merak ediyorum veeee hemen yorum kısmına alıyorum sizleri. Bedava kanepe ve yerli içecek de mevcut orada.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Geçmişe dönüp baktığında ŞL formatının evrilmesinde büyük rol oynayanların Avrupa'nın önde gelen klüpleri olduğunu görürsün. Hatırlar mısın bilmiyorum ama bu 14-15 takım UEFA'yı kendi liglerini kurma girişimiyle tehdit etmiş, UEFA da bunu göze alamayarak ŞL'de takım sayısını arttırmıştı. Zaten başarılı olan ülkeler, geçmişteki başarıları nedeniyle verilen fazla sayıda kontenjanı da iyi değerlendirdiler. Bosman yasasına ek olarak, genişleyen ŞL onlara yaradı. Bu pastadan kolay kolay vazgeçmeyeceklerdir.

Senin sondan ikinci paragrafta söylediğin sorun ise bu süreç sonunda ortaya çıkan takımlar arasındaki büyük fark. Platini ise resmen küçüklere şans vereceğim diye neredeyse orta sınıfı bitiriyor. Yani aslında zenginden fakire değil, orta sınıftan fakire veriyor. Zengin yine zengin kalacak. ŞL'deki kalite, göreceli olarak azalacak ama iki senedir yeniden parlatmaya çalıştıkları şeyi unutmayalım: Avrupa Ligi. Böyle bir isim için daha adı sanı duyulmuş, kaliteli takımlar gerekiyor.

Reuters'deki dediğin yazıdaki son yorumu çok beğendim. Üstelik söyleyen de bir Celtic taraftarı. Çok olgun ve eşitlikçi bir tavır sergilemiş.