Istanbul - Bükreş gecesinde bizimkilerin eli ağırdı zaten. Beklenen de oldu, iki takım da kafalar rahat geliyor haftasonuna.
Galatasaray maçına gidişimizden (ve öncesinde FIFA 2010 debut'su yapmamızdan) dolayı Fener maçını izleyemedik. Sadece içeride izleyen kişiye "gol yok mu" dediğim an gol olması kaldı aklımda.
Peki ASY tarafları? Açıkçası berabere kalınan Strum Graz maçından sonra ve yaklaşan derbinin de etkisiyle kolay kazanamayız diyordum. Ama Galatasaray'ın sabrı, Bükreş'in beceriksizliği ile birleşince işler çok da zor olmadı.
Bükreş'in ilk hedefi gol yememekti zaten. Alanını kapadı, çok açılmadı, eline fırsat gelmesini bekledi. Ama Galatasaray, bu seneki sabır standartlarının üstünde sabredip topu doğru şansı bulana kadar çevirince rakibin planları tutmamış oldu. Kewell-Servet işbirliği ile atılan golden sonra Bükreş bu sefer tam tersi bir plana gitti ve tam saha baskıya başladı. Ancak bu da tutmadı. Aynı top çevirme sabrı, ya defansın topu kaptırmasıyla sonlanacaktı ya da ileride ciddi boşluk bulunmasına. Aradaki kalite farkı, risklerin alınmasını kolaylaştırdı ve Keita'nın eforu Nonda'nın bitiriciliği ile Galatasaray rahatladı. Ama açıkçası ben bu golü, topu güzel döndüren defans bloğu ve ön liberolara yazdım.
Ikinci devrenin hemen başında atılan golle maç aslında orada bitti. Galatasaray'ın gol yeme alışkanlığı bile buradan puan kaybedecek seviyede olamazdı. Maçın geri kalanı da derbi hazırlıkları olarak geçti zaten.
Biraz da oyuncu bazlı bakalım. Elano, bence şu ana kadar ki en iyi performansını sergiledi. Maçın başında ve son 20 dakikasında silik olsa da geri kalan orta dilimde sorumluluk aldı, pas dağıttı, oyunu açtı ve ciddi keyif verdi. Kewell, Arda'nın yokluğunda çok daha sorumluluk aldı, top istedi, takımı yönetti ve maçın yıldızlarından biri oldu. Nonda zaten şans verildiğinde boş geçmiyor. Bir de Keita-Nonda'nın yaşattığı Afrika futbolunun güzellikleri yok mu! Onlar oynadıkça içimden African Cup Of Nations'a gidesim geliyor, dahasını bulmak umuduyla.
Bu maç, tabi ki bir ölçü olamadı. Ama Bükreş'in etkisiz eleman olması, Galatasaray'ın aslında yapmak istediği planları açık seçik gösterdi. Önümüzde derbi var ve Fenerbahçe, bu kadar rahat oynamayacak takımı. Peki derbi ne olur? Hakkaten derbi ne olur?
Not: Uzun zamandan beri ilk defa maç yazısı yazabildim, ellerim paslanmış biraz kusura bakmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder