4 Ekim 2009 Pazar

GS-Ankaragücü Vol 1: The Maç

Önce maça konsantre olalım. Bu ligde ne kadar kendi taraftarının ıslıkladığı Fenerbahçe 7'de 7'yi hakketmiyorsa, yere göğe sığdırılamayan Galatasaray da 7'de 7'yi hakketmiyordu. Arada tabi ki fark var, bir takım günü kurtarıyor biri geleceği yapıyor; yani biz son iki hafta skoruna bakıp skor yazarlığı yapmayacağız. Zor geçilen Ankaraspor, Beşiktaş ve Kasımpaşa maçları hep göstergeydi. Eskişehirspor dişli rakipti ve puan kaybını şahsen bekliyordum ama Strum Graz sürpriz olmuştu. Ama Ankaragücü maçı...

Galatasaray'ın çok yetenekli ayakları var ama asıl şu ana kadar maçları kazandıran, kopmadıkları sistemdi. Bu sistemin de, üstünde taşındığı iki büyük sütunu var. Biri yüksek topla oynama yüzdesi, diğeri yüksek pas yüzdesi. Son bir kaç maçtır bu sütunlardan biri yıkık, bu yüzden de Galatasaray, çok temelden sıkıntı alıyor. Tahmin edileceği üzere, bu yıkık sütun, yüksek pas yüzdesi.

Strum Graz maçında Elano'nun, özellikle ilk yarıda attığı, boşa giden onca uzun pas hemen aklıma geliyor burada. Bugün ise bolca kısa mesafeli paslar, çok savruk bir şekilde dışarı veya rakibe verildi. Yani topla oynama yüzdesi yüksek olsa bile, bal yapamadı arılar.

Bir yandan da herkesin görevini bildiği bir sistem olması gerekirken, kimsenin naptığını bilmediği bir Galatasaray vardı sahada. Servet'in kafa topları için çakma forvet olduğu maçlara alıştık ama Keita'vari çalımlı kanat oyuncusu olmaya çalışması, en minimumundan sahadaki arkadaşlarına ayıptı. Arda'nın topu ayağından bırakmayan hali, takımdakilerin gereksiz veya isabetsiz şutları ise bana Rijkaard'ın Tam Saha'ya verdiği röportajı hatırlattı: "Türk futbolcusu duygusal, kötü giden maçı herkes tek başına çevirmeye çalışıyor". Ne güzel geleceği görmüş. Peki niye değiştirmemiş diye de kızamıyorum, çünkü iliklerimize işlemiş bu hisleri nasıl silebilir ki?

Buna rağmen Galatasaray, çok net gol pozisyonları da buldu. Yani bu takım en kötü halinde bile ciddi pozisyonlar bulabiliyor. Ama atamadı bugün. Eğer atsaydı, muhtemelen skor böyle olmazdı. Ama her zaman işler iyi gitmez ve asıl işler iyi gitmediğinde tecrübe edinirsen iyi günü cidden hakkedersin kanımca. Takım olarak bu maç çok ciddi şekilde üstünde düşünülmeli ve milli takım arasında bol bol analiz edinilmeli bu pazar öğleden sonrası. Ancak bu şekilde, bir milli maç arasıyla başlayan form düşüşü başka bir milli maç arasıyla son bulabilir.

Hiç yorum yok: