paris etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
paris etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Tataklara Basarsın

Ferrari, bu hafta FIA'ya karşı savaş açmış, biz de buralara taşımıştık. Takımlarla FIA arasındaki toplantıda ortaya bir sonuç çıkmadı ama görüldü ki Ferrari, işi Paris mahkemelerine taşımış. Yani FIA'ya açık açık meydan okumuş. 

Bu meydan okumanın karşılığını da bugün aldılar. Paris Mahkemeleri, Ferrari'yi FIA'ya itirazında haksız buldu. Yani Italyanlar, tataklara yan bastılar. Artık FIA istediği gibi at koşturacak bu yeşilliklerde. Ferrari napacak onu merak ediyorum şahsen; ya delikanlı gibi sözlerinin arkasında duracak ve bu diyardan gidecekler, ya da FIA'ya tamah edecekler. Tabi ki legal olarak bu iş burada bitmeyecek ve Ferrari, temyize gidecektir. Ama 29 Martta son başvurular var gelecek sene gridde olmak için. Kim ne yapacaksa 1 hafta içinde yapacak. 

Kuralların bu tip sorgulanması aslında spora girmek isteyen yeni takım adaylarının başını yakıyor. Yeni bütçe sınırlamasının ne olduğundan emin olarak girmek istiyorlar spora, ki haklılar da. Ve ne kadar erken başvuru, o kadar çok hazırlanma zamanı demek. Bir kısmından burada bahsetmiştik, Paris'teki mahkemede ortaya çıktı ki başka Formula 1'e girmeye aday takımlar da varmış. Autosport, güzelce derlemiş, burdan buyrun, tekrarlatmayın. 

Yani şu andaki durumun görüşünüşü odur ki gelecek sezon Ferrari, Red Bull, Renault, Toro Rosso, Toyota, BMW out yeni yeni takımlar in. Bu kadar ortalığı velveleye veren Italyanlar, bu konuda da boş durmamışlar, bir de yeni takımlara hoşgeldin sallaması yapmışlar. Özetle "biz gider bu amatörler gelirse sporun yeni adı Formula GP3 olur" demişler. Ben bir cümlede özetledim ama Formula GP3 aşağılaması kelimesi kelimesine gerçektir. Yenilerin de galibiyetlerin sahada alınmadığını öğrenmesi lazım, napalım.

Bir konu gerçek: Ferrari giderse Formula 1 çok şey kaybeder. Mübarek Monaco GP arifesinde bunların yaşanması beni üzüyor. 

Edit: An itibariyle bir salvo da Alonso'dan gelmiş yeni takımlara. "Küçük takımlara karşı yarışmam, gerekirse çeker giderim".

15 Nisan 2009 Çarşamba

Zamanin Otesiden Haber Uydurma


Formula 1 meraklisi oldugumu ve haberleri de buraya gectigimi okuyanlar biliyor. Dun bahsettigim gibi, Paris'teki FIA Temyiz Mahkemesi onemli aciklamalar yapacaklar bugun. 

Ama bir anda Ajansspor'daki bu haberi gordum. Dun gecilen habere gore, sonuclar aciklanmis ve diffuser tasarimlari aklanmis. Ama F1 resmi sitesi dahil baska hic bir yerde bununla ilgili bir haber yok, yani Ajansspor acayip bir haber atlatmis. Tabi ki kazin ayagi oyle degil, birileri zaten %50 olan ihtimali kullanip mahkeme oyle sonuclanmis gibi yazmis haberi, utanmadan da yayinlamis. Iste habere ve habercilige saygi bu diyorum, ustune bir de Bye Bye Liverpool diyorum. 

Bugun mahkeme kararinin gercegi aciklanacak, ben de diffuser tasarimlarinin onaylanacagini dusunuyorum. Haberleri okudukca sizinle de paylasacagim. Yalniz, o degil de ne macti o dun aksamki!!

PS: Bu da sorumlu yayin organlarinin yaptiklari gibi "sonucun aciklanmasina saatler kaldi" tadinda bir haber. 

14 Nisan 2009 Salı

Diffuse Me Baby!

Oh haftasonu macimiza gitmisiz, kavgamizi izlemisiz, kufurler havada ucusmus... Kendimi kus kadar hafif hissediyorum, Allah nazardan saklasin. Artik gunluk halimize donebiliriz. Benden once Mustafa Taha bahsetmis, yarin Formula 1'in yakin gelecegi sekillenecek Paris'te. 

Yakindan takip etmeyenler belki soruyorlardir, bu Jenson Button ne zaman adam oldu da arka arkaya yaris kazanmaya basladi diye. Cevabi vermistik zamaninda, Brawn GP oyle bir diffuser tasarladi ki tur basina 1 saniyeye yakin fark atiyor rakiplerine. Toyota ve Williams da ayni diffuser'i kullaniyor. Haset duymus diger takimlar da buna itiraz ettiler haliyle, FIA Temyiz Mahkemesi yarin. 

Iki senaryoya da bakalim hafiften. Once Brawn-Williams-Toyota diffuser'larinin onaylandigini dusunelim. O zaman iste diger butun takimlari saracak bir ates, yandim Allah diye onlar da bu tip bir dizayna girisecekler. Ama bu oyle siradan bir metal parcasi olmadigi icin bir 40 firin ekmek yemeleri lazim. Zira bu diffuser'i kendi araclarina eklemeleri demek aracin arka yarisini bastan tasarlamak demek. Bu da aylar demek. Mantikli olan (bence en azindan), diger takimlarin zaten cok mesakatli ve masrafli olan aerodinamik tasarimi tekrar yapmalari yerine KERS gibi daha ucu acik ve gelismeye musait taraflara egilmesi, diffuser tasarimi yenilmeyi de bir sonraki senenin aracina birakmalari. Zaten bu tasarim, bu seneye yetisene kadar is isten gecmis ve yukaridaki 3 takim sampiyonalari goturmus olacak.

Gelelim ikinci senaryoya, yani diffuser tasarimlarinin reddedildigi senaryoya. Bir kere ilk iki yaristaki siralamalar bastan asagi degisecek. Brawn, Toyota ve Williams'lar yarislardan ihrac edilmis olacaklar ve yeni siralamalar soyle olacak:

Avustralya:
1- Alonso, 2- Buemi, 3- Bourdais, 4- Adrian Sutil, 5- Nick Heidfeld, 6- Fisichella, 7- Mark Webber, 8- Sebastian Vettel (Ferrari'nin hala puan alamadigina dikkat cekerim)

Malezya:
1- Nick Heidfeld, 2- Mark Webber, 3- Lewis Hamilton, 4- Felipe Massa, 5- Sebastian Bourdais, 6- Alonso, 7- Nelsinho, 8- Raikkonen

Puan durumunda lider 13 puanli Alonso, arkasindan 10 puanli Webber geliyor olacak. Enteresan olacak kisaca. Ferrari muhtemelen bir gaza gelip birseyler yapmak isteyecek. Force India 8 puan birden almis olacak, Toro Rosso Avustralya'da iki pilotla podyuma cikmis bulunacak. Formula 1 dunyasi tepetaklak olacak heralde. Peki bir soru daha: Brawn, Toyota ve Williams ne ara yeni diffuser dizayn edecek de yarisacak?

Yarin cok onemli bir soru cevap buluyor ama belki cok daha fazla soru ortaya cikacak yine. Haftasonu Cin GP'si var, ona da sonra deginiriz.

22 Ocak 2009 Perşembe

8 Dakikada Devr-i Alem-i Spor

Geçen sefer tam da zamanı demiştik, biraz açalım; böylece genel olarak bu blog içinde nelere değineceğimizi de göstermiş oluruz.

Dünyanın en büyük dini, futbol. Süper Lig'in ikinci yarısı başlamak üzere, hem de zirvedeki 4 takımın birbiri ile yapacağı maçlarla başlayacak, nasıl heyecan yaratmaz ki! 3 ihtimalli iki maç, 9 ihtimalli bir zirve. Zaten bu sene Süper Lig, zirve yarışındaki takım fazlalığından dolayı Balkanların Premiership'i oldu.

TBL ikinci yarıya yeni başladı, orada biraz geç kaldık aslında. Yine de bu sene zevkli geçiyor. Keza, NBA de öyle. Boston inanılmaz bir seriden sonra geriledi, Lakers parladı ama bir anda Orlando atbaşı oluverdi. Bu konuları Basketten Sorumlu Bakanımız Fibonacci'ye bırakıyoruz, teknik sorunlarını aşınca o da aramıza katılacak.

Formula 1 sezonunun başlamasına 2 aydan az kaldı ama hem çok geniş kural değişiklikleri hem de bu araların favori aktivitesi araç tanıtımları ile boş durmuyor o alemler de. Avustralya'da ise çok uzun zamandan beri yapılan en büyük kural değişiklikleri ve geçiş arttırma sözlerinin ne kadar gerçekleştiğini görücez. Beklentiler büyük.

Motorsporları dünyasından söz açılmışken; Paris-Dakar Rallisi'ni kaçırdık, erken kalkan Üsküdar'ı geçti. Aslında tarihinde ilk defa ne Paris ne de Dakar'ı gören, hatta ilk defa ne Avrupa ne Afrika gören, geçen seneki terör tehditleriyle iptal edilen yarıştan sonra bu seneki çok da önemliydi. 

Bir yandan da dünyanın çok uzak köşelerinden birinde tenis dünyası yeni bir güne merhaba diyor. Sezonun ilk grand slam'i Avustralya Open'ın erken turları büyük sürprizler olmaksızın devam ediyor. Oraya da bağlanıcaz yakında.

Binlerce yazacak, konuşacak, tartışacak şey var. Hatta yukarıdakilerin hepsi ayrı ayrı yazı konusu, hatta blog konusu. Zaman doğru gibi sanki...