23 Nisan 2009 Perşembe

Ferrari Alacakaranlık Kuşağı (Kronoloji)

Uzun zamandır beklenen post geliyor sonunda. Geçen senenin Markalar Şampiyonu, 21. yüzyılın en başarılı takımı Ferrari'nin 2009'daki büyük çöküşünün arkasındaki sır perdesini aralıyoruz!!! Az sonra...

Bu seneki sıkıntılar aslında geçen sene başladı Ferrari'de. Son ana kadar devam edilen, çok ateşli bir rekabette Markalar Şampiyonluğu kazanılıyordu ama son yarışın son virajında Pilotlar Şampiyonası'nı Hamilton'a kaptıran Massa'nın gözyaşları, o zamanki umudun boşa çıkmasıydı. (Bu noktada sizlere F1.com'daki yarış videolarını kesinlikle tavsiye ediyorum, inanılmaz güzel ve heyecanlılar; kaçırmayın). Son viraja kadar yarışan takım, bu sezon gerçekleşen çok ciddi kural değişikliklerine tam da konsantre olamadı, zira son ana kadar o kanat bu beygir hala debeleniyordu. Kural değişikliklerine karşı yapılan yeterli olmayan çalışmalardan gelen sinyaller de hiç iyi değildi. Takımdan yetkililer bile bir süre sonra inkar edemez hale geldi: Ferrari, KERS'i bir türlü geliştiremiyordu. Bu sene için opsiyonel olan sistemi, sezon başında kullanmayacakları da söyleniyordu hatta. Sonra araç tanıtıldı, yeni sezon testleri başladı ve Ferrari, en hızlı araba ilan edildi. Şahsen ben arada ne olduğunu anlamadım, iki gün önce ağlayan takım şimdi "şunlar belki rakibimiz olabilir" diye rahat konuşuyordu. 

Asıl sallanan ise ezeli rakipleri Mclaren'di. BMW ile kıran kırana savaşacakları tahmin ediliyordu pundit'ler tarafından. Sonra, martta tanıdık bir isim bir anda moralleri bozdu. Brawn GP, Ferrari dahil herkese bir nanik çaktı ve gridin en hızlı aracı oluverdi. Hani şu 2 hafta öncesinde batan takım. Bazıları gözlerine inanamayıp "yok canım az benzindir, yok canım sponsor arayışıdır" dedi, bazıları ise alt çenesini yoldan topladı.

Neyse yaz tatili bitip bütün çocuklar okula döndü sonunda, elde yaz ödevleri ile. Ferrari, o bilinmeyen arada KERS ile ilgili sıkıntılarından kurtulmuş ve Melbourne gridinde yeni sistemle yer almıştı. Sıralamada 6-7. sıraları alan Kimi ve Felipe, cumartesi akşamı herşeyin çok iyi olmadığını ama ertesi gün yarışta avantajlı olabileceklerini söylüyorlardı. Bilselerdi ki Massa'nın bu 6. başlangıç pozisyonu, yazıyı yazdığım şu gün hala geçilebilmiş değil, belki de Melbourne'den direkt eve dönerlerdi. Pazar günü de hiç bekledikleri gibi geçmedi. TRT'nin çoğunu gösteremediği yarışta iki Ferrari de hem tempo olarak yavaştı, hem de dayanıklılık sıkıntıları ile yolda kaldılar. Hemen bir sene öncesine, Avustralya 2008'e dönelim. O yarış bittiğinde de Ferrari puan alamamış ve dahası iki motor arızasıyla rezil olmuştu. Nolursa olsun, bu seneki daha kötü bir sinyaldi. Çünkü araç hem dayanıksızdı (gecen seneki gibi) hem de yavaştı (ki asıl sorun buydu). Aynı motoru kullanan Toro Rosso ile 2 pilotuyla birden puan alıyordu. Işlerin iyi gitmediği aşikardı ama olmayacak iş değildi. Malezya'da herşeyin düzeleceği ve sihirli değneğin aslında ellerinde olduğunu düşünüyordu takım, bir de şu diffuser olayı açıklığa kavuşsa... 

Malezya'da da işler çok yolunda gitmedi. Hem de daha cumartesiden... Massa, ilk sıralama seansında nasılsa yeteri kadar iyi bir tur atıp takılıyorken, bir anda 16.lığa inip oracıkta kalıverdi. Ilk defa bir Ferrari, sorun yaşamıyorken Q1'de takılmıştı. Tek açıklama yine Felipe'den geldi: "Eskiden çok hızlıydık, rahat geçiyorduk, artık herşeyi buralarda bile kendimizi salmamamız lazım". Pazar günü gümbür gümbür gelip yarışı kafasına göre bitiren yağmur aslında, birilerine de süper bir kıyak geçmişti. Keza yarış tekrar başlasaydı Kimi Raikkonen, başlayanlar arasında olmayacaktı. Button ve diğer herkesin arabasının içinde beklediği 40 dakika boyunca Kimi üstünü değişmiş dondurmasını yiyerek takılıyordu. En başta çok eleştirilen Finli'nin, KERS sisteminin zaten bozulduğu ve başlayamayacağı sonra anlaşıldı. Bir rezalet, yağmur sayesinde sessiz bertaraf edilmişti ama Sepang'dan da puan çıkmadı. Çin öncesinde Ferrari, her ne kadar performans avantajı sağlasa da henüz güven kazanamayan KERS'leri kullanmayacağını açıkladı. Görünüşe göre Massa her hafta daha cesur çıkışlar yapıyordu bu arada; "Araç zaten yavaştı, iyice yavaşladı KERSsiz, işimiz tamamen şansa kaldı". O şans da Felipe'nin yanında değildi, ilk defa elle tutulur bir performans sergilerken (13.lükten başladığı yarışta 3.lüğe çıkmıştı) bu sefer de elektronik bir hata aracı kapatmış, Güvenlik Aracı periyodunda Brezilyalı kenara çekivermişti. Raikkonen'in savaşı ise ilk 10'a girmek içindi. Yani an itibari ile Ferrari, 3ün birini bile bulmuş değil. 

2008 Markalar Şampiyonu Ferrari, Katar GPsi öncesi puan alamamış iki takımdan biri. Sıralamanın sonunda Force India'ya eşlik ediyor. Bu, işin kronolojisi. Sırada kişisel yorumlarım ve analizlerim var. 

Hiç yorum yok: