13 Nisan 2009 Pazartesi

Fos Bir Pazar Aksami

Bir cok kisiye gore sezonun en onemli karsilasmasi oynandi dun, haftalardir geri sayildi, son hafta analiz ustune analiz yapildi, yazildi cizildi ama ne oldu sonunda? Koca bir hic. Elbette ki bir El Classico kadar oyun beklemiyoduk ama iki takimin da iyi hucum-kotu defans yaptigini dusunurseniz beklentiler cok daha yuksekti, en azindan bende. Iddaa'ci olsam ust yazacagim bi macta. Ama tehlikeli pozisyon sayisi bile ust yapamamis olabilir. 

Ilk yari Galatasaray, Baris-Ayhan'in ortasahaya set kurmasiyla Fenerbahce'yi uzun toplarla cikmaya mecbur birakti. Onlari da Emre Asik ile Mehmet Topal toplayinca ilk 45 dakikanin geneli Fener'in yari sahasinda oynandi. Galatasaray ise her topa ilk mudahale etme ilkesini yerine getirdi, topu guzel cevirdi ama ceza sahasi cevresindeki joga bonito'sundan pozisyon uretemedi. Ikinci devre Fener oyunu dengeledi ama erken oyuncu degisiklikleri ile hem erken yoruldu hem de eli kolu baglandi. Galatasaray ise malumunuz, 60. dakikadan sonra diller disarida. Bu da bize Skibbe'nin son kalan mirasi; sezon oncesi kondisyon yuklemesi yerine antreman iptalleri ile futbolcularin gonlunu calmisti. Zaten macin son anlarinda yasanan sacmaliklarin sebebi de bu basiretsizlik iki taraftan da. 

O kavgaya gecmeden once bir de su kismet isine gireyim dedim. Fenerbahce, Galatasaray'a karsi bu kadar ustun oynasan, ablukaya alsa gule oynaya 10 tane tikiverirdi. Galatasaray ise bir tane bile atamadi. Bir gol gelse iki takim icin de gerisi gelebilirdi ama o denge bir turlu bozulamadi. Kismet, baska turlu aciklayamiyorum hakkaten.

Gelelim fasulyenin faydalarina. Zaten 90 dakika birsey becerememenin siniri ile diken ustunde yasayan futbolcular, Kadikoy Kasabi Lugano'nun kafasi ile artik rahat rahat kavga edebilirlerdi. Yalniz isin enteresani bir kac beklenen kisinin disinda, genelde beklenmeyen oyuncular, beklenmedik hareketler yaptilar. Lugano klasikti, hic bir maci bitirmemesi lazim zaten. Ama Emre Asik, butun pozisyon boyunca dayak yedi ve yine atildi. Attigi pandikle cirkefligini kanitlasa da sanki dun aksam biraz kurunun yaninda yandi. Normalde centilmenligi ile bilinen Arda ve Semih, enteresan bir sekilde kavganin ortasindalardi. Kavgaya katilmasini bekledigim Volkan Demirel uzakta kaldi ama onun hakkinda zaten bambaska bir yazi yazicam, zira ozel ilgi icin yalvariyor kendisi. 

Bu arada aklima takildi. Colin Kazim ile Fenerbahce klubu, daha bu haftaici gerginlesmediler mi? Resmi sitelerden aciklama yapildi, karsilikli sevgisiz cumleler kuruldu. Sonra bir baktim Colin Kazim oyuna girdi. Ya o aciklamalardan sonra "sakaaa" dedi biri ya da olay tatliya baglandi ama ben duymadim. Bilgisi olan varsa alta ilistirsin lutfen. 

Hiç yorum yok: