Aslında GS-IBB maçı hakkında ne yazsam bilemedim. Çok pozisyonu olmayan, iki takımın da bal yapamayan arı gibi koşturduğu bir maç oldu. Tek yazmak istediğim konu Semih Kaya aslında. PCLionFC'de bahsetti, Serkan Kurtuluş-Semih Kaya-Emre Güngör hattı ile enteresan bir maç olmaya adaydı. Daha yetişemeden Emre sakatlandı çıktı. Çok üzüldüğümü belirteyim. Geçen seneki çok iyi performansının ardından sakatlıklar peşini bırakmadı. Hiçbir sakatlıktan döndüğü maçı tamamlayamadı, yine çok üzgün bir ifade ile soyunma odasına gitti. Tek dileğim ciddi bir şeyi olmaması. GS defasında yıllarca izlemek istediğim biri kendisi zira. Sık dişini Emre, Uğur bile atlattı sakatlığını, sen de atlatırsın.
Serkan Kurtuluş, fena oynamadığı bir maçta yerini Nonda'ya bıraktı ileriki dakikalarda. Bülent Korkmaz'ın bu hamlesine yerinde oldu, Nonda sonunda Anakonda'lığını hatırladı da Baros'a golü attırdı.
Gelelim Semih'e. Ne kadar zamandır yolunu gözlüyorduk, sonunda kendine 11'de şans buldu. Ve en az beklediğim kadar iyi oynadığını söylemem lazım. Ne fizik olarak sırıttı, ne de mental açıdan. Evet, mükemmel değildi ama takım, takım olarak mükemmel değildi; ona da bulaştı doğal olarak. Bebbe'yi de etkili bir şekilde savundu. Soğukkanlı, sorumluluktan kaçmayan bir yapısı vardı. Ilk defa bu düzeyde bir maç oynadığını gösteren bazı hareketleri oldu ama hata denemez onlara da. Daha çok hata yapmamak ve güven toplamak için yapılan hareketlerdi. Inşallah onu da yıllarca görücez GS defansında. Bence yerini sağlama almıştır Semih "Ruski" Kaya.
Maç... Ne denilebilir ki maçın kendisi hakkında? Lincoln'ün etkisiz oynu, averaj bir GS, ona ayak uyduran bir IBB vardı. Akıllarda kalmayacak bir maç ile Fener'i geçti Cimbom. Ama potaya girdi mi? Bence bu sene zor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder