Sivas'ın antipatik ama başarılı bir çizgisi var. Bülent Uygun ile beraber nereden başladıkları ve nereye geldikleri, bu ülkede ders olarak okutulması gereken şeyler. Bunun yanında başarılı yabancı transferleri, kadro istikrarı, sporculara ileriki yaşları için yatırım yapmaları gibi vizyonları ile çok ciddi şekilde takdirimi kazandıklarını da belirteyim. Ama işte Sivasspor'un hikayesi maalesef orada bitmiyor. Kulübe kırmalar, Arsene Wenger'e dahi sataşmalar, la ilahe illallah'larla bezeli bir yüzü daha var madalyonun.
Belki de bu yüzden sevindim dün akşamki maça. Türk takımları olarak ne tokatlar yedik, muhtemelen dahasını da yiyeceğiz vakti gelince. Ama Edirne'nin batısına yeni alışan Sivas'ın bununla karşılaşması, dünyaya inmesi açısından iyiydi. Başta Bülent Uygun (ve belki de sadece kendisi) "oldum ben artık" demeye başlamıştı. Hem bu kibiri yüzünden, hem de potansiyeli olan bir takımın kendini doğru analiz etmesine yardımcı olacağını düşündüğümden dünkü 5 gole sevindim.
Geçmiş olsun Sivasspor. Bu maçın kasetlerini sakın atmayın, bol bol izleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder